8 Nisan 2008 Salı

Andropoz

Andropoz

İnsanlarda cinsel içgüdü diğer hayvanlara göre daha güçlü, cinsel yaşam daha yoğun ve süreklidir. Bazı yazarlar bunun insanın sinir sisteminin daha gelişmiş olmasından ileri geldiğini savunmaktadır. Bazılarına göreyse, insan cinselliğinin bu şiddeti, insanlarda anne, baba ve yakın akrabalarla cinsel ilişki kurulamaması gibi yasaklarla cinsel doyumun ertelenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Desmond Morris (Zoolog) gibi bazı araştırmacılarsa tam tersine, insanlarda çift ve aile yaşamının sürebilmesi ve karı koca ilişkilerinin doyurucu hale gelebilmesi için cinsel faaliyetin daha karmaşıklaşmak, zenginleşmek ve yoğunlaşmak zorunda kaldığını söylemektedir. Ama nedenleri ne olursa olsun, insan cinselliğindeki bu yoğunluğun onun anatomisinde, diğer hayvanlarda rastlanmayan çok belirli özelliklere yol açtığı doğrudur.
Bu özelliklerden ilk dikkat çekeni, kadın göğüsleridir. Kadın göğüslerindeki büyümenin cinsellikle değil, annelikle ilgili bir gelişme olduğu söylenir. Ne var ki, başka hayvanlarda ve insanlara en yakın maymunlarda; dişiler yavrularına yeterli miktarda süt verdikleri halde, memeleri insan dişisinde olduğu gibi büyük ve yuvarlak değildir. Bu nedenle, kadın memesine bütünüyle bir cinsel çekim öğesi, insanlar arası bir cinsel işaretleşme olarak bakılabilir. Cinsel uyarılma sırasında meme başlarının şişmesi ve dikleşmesi ve çoğu kadında da meme ucundaki koyu renkli dokunun (areola) daha da koyulaşması bu cinsel işaretleşmenin, bedensel dilin bir parçasıdır.

İnsanlarda kulak memeleri de aynı işleve sahiptir. Bu organın işitmeyle ilgili hiç bir görevi yoktur. Anatomistler , kulak memesinin yararı olmayan bir yağ dokusu olduğu görüşündedir. Bu organ. olsa olsa, insanların eskiden sahip olduğu büyük kulakların bir kalıntısı olarak görülmektedir. Ne var ki, insana en yakın hayvanlara bakıldığında buna benzer bir organa rastlanmamaktadır. Şempanzelerin ve gorillerin kulaklarının altı, başlarına yapışıktır. Gerçekte kulak memelerinin tek bir görevi vardır ve uygar toplumlarda egemen olmuş cinsellik karşıtı anlayış, bu görevin açıkça belirtilmesini önlemiştir. Cinsel uyarımların etkisiyle şişen, kızaran ve son derece duyarlı hale gelen kulak memesi, esas olarak bir haz merkezidir. Bir çok kadın ve erkeğin ancak kulak memesinin uyarılması sonucunda orgazma ulaştığı düşünülürse, bu yararsız gibi görünen organın işlevi daha iyi anlaşılır. Hayvanlarda görülmeyen o uzun süreli, yoğun sevişme kendine gerekli organları da oluşturmuştur.

İnsanlara özgü bir başka cinsel organ da dudaklardır. İnsan dudağı, diğer hayvanlardan oldukça farklı bir biçim taşır. Hiç bir hayvanın dudağı bizimkiler gibi dışa dönük değildir. Şempanze/er de zaman zaman dudak/anını ileri uzatıp dışa dönmektedir ama, onlar için bir somurtma ifadesidir bu. Dudakları normal olarak kapalıdır. Oysa insan dudağı sürekli olarak kıvrık ve dışa dönüktür; derisi, yüzün derisinden farklı olan bir mukozayla kaplıdır ve yüzün geri kalan kısmından hemen ayırdedilen kesin çizgili bir biçimi vardır. Bu belirgin biçim, dudakların bir görsel işaretleşme aracı olmasına yol açar. Ayrıca, dudağın çok hareketli bir organ oluşu ve böylece çeşitli duyguları ifade edebilmesi de, bu işaretleşmeyi kolaylaştırır. Bu açıdan, dudaklar cinsel uyarılma ve çekim sırasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Duyarlı mukoza, dudağın , burundan çok daha yoğun bir haz merkezi olmasını sağlarken, sürekli dışa dönük dudak yapısı da uzun süreli öpüşmeyi mümkün kılmaktadır. Buna karşılık, eğer insan dudağı da maymunların dudağı gibi kapalı olsaydı, öpüşmek için özel bir çaba harcanması ve ağız kaslarının sürekli gerilmesi gerekirdi. Bu da öpüşmeden alınacak hazzın azalmasına yol açardı



hastalık-saglik.blogspot.com
--------------------------------------------
hastalıklar, sağlıklı yaşam
hastalık, tıp, sağlık